"Alimin Uykusu Cahilin İbadetinden Hayırlıdır. " Hadis-i Şerifi ve Hikmeti

"Alimin Uykusu Cahilin İbadetinden Hayırlıdır. " Hadis-i Şerifi ve Hikmeti

Peygamber Efendimiz:

“Alimin uykusu, cahilin ibadetinden hayırlıdır" buyurmuştur.

Buna uygun olan şu kıssayı hatırlamak uygundur:

Bir gün, Peygamberimiz (s.a.v.) bakıyorlar ki şeytan mescidin kapısında bekliyor.

Peygamberimiz soruyor:

- Ey mel'un burada ne bekliyorsun?

- Mescidde namaz kılan biri var. Onun namazını bozdurmak için ona vesvese vermek istiyorum ama, orada uyuyan biri var, ondan korkuyorum.

- Allah'a ibadet eden bir adamdan değil de neden uyuyan birinden korkuyorsun?

- Namaz kılan adam cahil biri. Onu kandırmak kolay. Fakat uyuyan adam alim. Namaz kılanın namazını boşa götürmek kolay da, ya öbürü uyanırsa, diğerinin namazını düzeltir. Daha iyi kıldırabilir. Korkum ondan.

Bu durumu Rasulullah'ın sözlerine kulak vererek da açıklayabiliriz.

İki grup insanı Resulullah (S.A.V) Efendimiz burada mukayese ediyor. Birincisi âlim: uykusunda bile ibadet halinde olan kişi. Uykusunda ibadet halinde olan bu kişi Resulullah'ın vârislerindendir. Resulullah (S.A.V) Efendimiz hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:

"El ulemau verasetul enbiya."

Âlimler, nebilerin vârisleridir.

Nebilerin vârisleri olan âlimler uykuda ibadet halindedir. Allahû Teâlâ ve Tekaddes Hz.'leri Nisa Suresinin 103. ayet-i kerimesinde bütün insanlara daimî zikri farz kılmış. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

"Feizâ kadaytümüssalâte fezkürullahe kıyâmen ve ku'ûden ve âlâ cünûbiküm."

Namazı kılıp bitirdikten sonra otururken, ayaktayken, yan üstü yatarken daima Allah'ı zikredin.

Bir insan üç halde bulunabilir. Ya kıyamdadır, ayakta çalışıyor veya oturarak bir fiilin, bir aktivitenin içerisinde veya geceleyin yan üstü yatar vaziyettedir.
Üç halin üçünde de Allahû Teâlâ zikretmemizi emrediyor. İşte "Âlimin uykusu, cahilin ibadetinden iyidir" dediği bu hadis-i şerifte kişi uykuda ibadet halindedir. Yani kişi uykuda zikir halindedir. Bu ayet-i kerime gereğince, Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz hadis-i şerifinde bir kere daha şunu da ifade ediyor:

"Yenamü aynani vela tenamu kalbiy."

Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz.

Eğer Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz, "Benim yatakta gözlerim uyur ama kalbim uyumaz" diyorsa, yatakta Resulullah (S.A.V) Efendimiz yatarken, hep kalben zikrediyor demektir. Eğer Peygamber Efendimiz, "Âlimler benim vârislerimdir" diyorsa, o zaman hangi âlim Resulullah'ın vârisidir? Uykusunda kalbî zikri devamlı yapan kişidir. Yoksa el yazması kitaplardan üç tane kitap okumuş, beş tane makam sahibi olmuş, profesör olmuş olan kişi demek değildir.

İnsanlar onlara "Âlim" dese dahi Allah katında bunlar, âlim değildir. Allahû Teâlâ, Kur'ân-ı Kerim1 de şöyle buyuruyor, Yunus Suresinin 7. ayet-i kerimesinde:

"İnnelleziyne la yercûne likaâenâ ve radû bilhayâtiddünyâ vatme'ennû bihâ velleziyne hum an âyâtinâ gaâfilûn."

Onlar ki dünya hayatını yaşarken bize ulaşmayı talep etmezler. Dünya hayatından razıdırlar, bununla tatmin olmuşlardır. Onlar âyetlerimizden gafildirler.

İlahiyat Fakültesinin dekanı dahi olsa, dünya hayatını yaşarken Allah'a ulaşmayı talep etmezse, bu kişi Allah'ın ayetlerinden gafildir. Allah'ın ayetlerinden gafil olan asla nebilerin vârisi değildir. Allahû Teâlâ'nın âlim diye Kur'ân-ı Kerim'de tarif ettiği Resullullah (S.A.V)'in sünnet-i seniyesinde, hadis-i şeriflerinde "Benim vârislerim" diye tarif ettiği âlim; yatarken, yatağında kalben daimî zikirde olan kişidir.
Top